Deloitte raporuna göre: "Maliyet, sürdürülebilir bir yaşam tarzının önünde giderek daha büyük bir engel oluşturuyor."

Deloitte'un Sürdürülebilir Tüketici 2023 raporuna göre, maliyet, 2023 yılında daha sürdürülebilir bir yaşam tarzının önünde giderek daha büyük bir engel haline geldi. Rapora göre tüketicilerin çoğunluğu, son 12 ay içinde çok pahalı olduğu için sürdürülebilir davranışları benimsemediğini ifade etti.

Birleşik Krallık'ta 2.000 kişiyle yapılan anket, daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemeyen tüketicilerin %62'sinin, 2022'ye göre %10 artışla maliyeti suçladığını gösterdi.  

Her dört tüketiciden biri biyoçeşitliliği korumak için (%26), daha sürdürülebilir ürünler ve ambalajlar için (%24) ya da insan haklarına saygılı tedarikçiler için (%25) daha fazla ödemeye hazır.  

Bununla birlikte, her üç tüketiciden biri (%30) etik veya sürdürülebilirlikle ilgili kaygılar nedeniyle belirli marka veya ürünleri satın almayı bıraktığını ve daha bilinçli bir şekilde sürdürülebilir ürünler satın almaya yöneldiklerini belirtmiştir.

Çoğu tüketici için sürdürülebilirlik evdeki pratikler ile başlıyor ve çoğunluk geri dönüşüm (%76), gıda atıklarını azaltma (%68) ve tek kullanımlık plastiği sınırlama (%64) gibi faaliyetleri benimsiyor.  

‍

Döngüselliği benimsemek

Geçtiğimiz yıl döngüselliği (bir şeyi yenileme, yeniden kullanma veya geri dönüştürme uygulaması) benimseyen tüketicilerde artış olduğu kaydedildi. Araştırma, tüketicilerin yarısından fazlasının (%55) bir ürünü değiştirmek yerine tamir ettiğini (2022'de %53) ve %46'sının ikinci el veya yenilenmiş ürün satın aldığını (2022'de %40) gösteriyor. Buna ek olarak, %76'sı bir onarım servisi kullanmayı düşüneceğini söylüyor (2022'de %73).  

Deloitte'ta tüketici sektörü için Çevresel Sosyal Yönetişim (ÇSY) lideri olan Emily Cromwell şu yorumda bulundu: "Çoğu kişi için daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsemek, evde geri dönüşüm yapmak veya atıkları azaltmakla başlıyor. Ancak, artık birçok tüketici ürün ve hizmet satın alırken sürdürülebilirliği aktif olarak göz önünde bulundurmaya ve bunların genel yaşam döngüsünü değerlendirmeye başlıyor.  

"Hayat pahalılığı krizinin de etkisi var; insanların daha az harcamasına yardımcı olan sürdürülebilir davranışlar, yıldan yıla en büyük artışı görüyor ve enflasyonist baskılar göz önüne alındığında, döngüsel uygulamaların giderek daha fazla benimsenmesi, dünyayı kurtarmaktan çok para tasarrufu sağlamakla ilgili olabilir. Nedeni ne olursa olsun, bilinçli satın alma alışkanlıklarının artması memnuniyet verici. Asıl soru, bu davranış değişikliğinin ne kadarının kalıcı hale geleceği?"

‍

Tüketiciler enerji tüketimini azaltıyor

Tüketicilerin neredeyse dörtte biri (%23) son 12 ay içinde yenilenebilir enerji tedarikçisi olduğuna inandıkları bir tedarikçiye geçiş yapmıştır. Tüketicilerin çoğu ısınma (%81) ve çamaşırları daha düşük sıcaklıkta yıkama (%74) gibi yöntemlerle enerji tüketimlerini azaltmaya çalışırken, üçte biri veya daha azı ev yalıtımı (%25), güneş panelleri, enerji tasarruflu cihazlar (%36) veya çift cam (%31) gibi uzun vadeli enerji tasarrufu çözümlerine yatırım yapmıştır.  

Önümüzdeki 12 aya bakıldığında, çoğunluk mümkün olan her yerde enerji tüketimini azaltmaya devam etme niyetinde, ancak 10 kişiden biraz fazlası güneş panelleri kurmayı veya kombilerini bir ısı pompasıyla değiştirmeyi planlamakta.  

‍

Güven kazanmak için stok yapmak

Tüketicilerin üçte biri (%34), bağımsız bir üçüncü tarafça etik/sürdürülebilir bir tedarikçi olarak tanınmaları halinde markalara duydukları güvenin artacağını belirtmiştir. Benzer bir oran da (%32) şeffaf, hesap verebilir, sosyal ve çevresel açıdan sorumlu bir tedarik zincirine sahip olmaları halinde markalara duydukları güvenin artacağını belirtmiştir. Tüketicilerin %27'si, karbon dengelemeye güvenmek yerine karbon salımlarını azaltarak net sıfır hedefleri koymaları halinde markalara daha fazla güveneceklerini ifade etmiştir.  

Cromwell sözlerine şunları ekledi: "Tüketiciler, işletmelerin ve kurumların çevresel açıdan daha sürdürülebilir alışkanlıklar edinmelerine destek olma konusunda öncülük etmelerini istiyor ve bunu yapanlara sadık kalmaya hazırlar. İşletmelerin politika yapıcılarla birlikte çalışarak sadece sürdürülebilir tercihleri daha ekonomik hale getirmekle kalmayıp, aynı zamanda satın alma tercihlerinin çevre üzerindeki etkisi hakkında daha iyi bilgi paylaşmaları da kilit önem taşımaktadır. Bu, tüketici davranışlarında uzun vadeli bir değişimi desteklemenin anahtarı olacaktır."

‍

‍