2022’de Singapur, Portekiz ve diğer ülkelerden şirketlerin Endonezya’nın adaları arasında yer alan Batam bölgesindeki yerel rezervuarlarda büyük, yüzen güneş enerjisi çiftlikleri inşa etmek için anlaşmalar imzaladıkları biliniyor. Plan, üretilen temiz enerjinin Endonezya'nın güneşli batı adaları Batam, Bulan ve Rempang'dan deniz altı kablolarıyla enerji kullanımı yoğun Singapur'a taşınmasıydı. Bu planın önemli bir parçasını ise Rempang’ı bir “ekokent” haline getirme projesi oluşturuyor.
Artha Graha Grubunun bir parçası olan Endonezya şirketi PT Makmur Elok Graha’nın (PT MEG), 2004’te Endonazya’nın güneşli batı adaları arasında yer alan Rempang'ı geliştirmek için Batam Bölge Halk Temsilcisi Konseyi'nden izin aldığı biliniyor. O zamanki düşünce 5.000 hektarlık bir turizm bölgesi oluşturmak yönündeydi ve bu planda mevcut köylerin korunması gerekiyordu.
Nisan 2023'ten itibaren ise Cakartalı, iyi bağlantıları olan bir iş insanının Rempang'da bir "kasaba" inşa edeceğine dair haberler çıkmaya başlamıştı. Ağustos ayına gelindiğinde, planlanan Rempang projesinin Tomy Winata'nın Artha Graha Grubu ile Çinli bir "cam üreticisi" arasında bir iş birliği olacağı konusunda bilgi sahibi olunmuştu. Bu proje, Rempang adasındaki 16 köyün yerini almayı ve 17.000 hektarlık bir alanı güneş paneli üretim tesisine dönüştürmeyi planlıyor.
Endonezya hükümetinin ve Çin destekli bir şirketler birliğinin, tüm nüfusu başka bir adaya taşımak ve evlerini büyük bir güneş paneli üretim merkezine, güneş çiftliğine ve "ekokente" dönüştürmek istediğini öğrenen Rempang'ın 16 köyü ve 7.500 sakini, bu duruma karşı çıkarak protestolar düzenliyor.
Sakinlere 28 Eylül 2023 olarak tahliye tarihi verildi. BP Batam temsilcileri onlara rıza formlarını Eylül ortasına kadar imzalamalarını, aksi takdirde teklif edilen tazminatı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaklarını söyledi. Son olarak köylülere tazminat koşulları konusunda bilgi verildi: 500 metrekarelik arazi üzerinde 45 metrekarelik bir ev. Ev ve arazinin maliyetinin yaklaşık 120 milyon Rp veya 6.257 £ olduğu tahmin ediliyor.
Sakinler tazminatı reddetti; bazıları bunun yerine 70 metrekarelik ev, 1.000 metrekarelik arazi ve 200 milyon Rupi nakit talep etti. Yerel basında siyasi bir yorumcunun belirttiği gibi, eğer hükümet bu yüksek talebi karşılarsa, tüm sakinlerin tazminatı 1,04 trilyon Rp'ye mal olacak. Ekokent için önerilen yatırım 381 trilyon Rupi iken sakinlerin talep ettiği tazminat ise toplam maliyetin %0,3'ünden de düşük.
Bu duruma karşı koyan vatandaşlar Rempang ve Batam'ın çeşitli yerlerinde gösteriler düzenledi. Kısa süre sonra, "toplum ile BP Batam (Batam serbest ticaret bölgesinden sorumlu otorite) arasındaki çatışmalardan" ve sadece Rempang sakinlerinin değil, aynı zamanda çevre adalardan etnik Melayus'un da dahil olduğu giderek büyüyen gösterilerden bahsedilmeye başlandı.
Protesto alanlarında bölge sakinleri tarafından çekilen videolar, silahlı ordu ve polisin Rempang'daki çiftçiler ve balıkçılarla çatıştığını gösteriyor. Bazıları sosyal medyada yayınlanan videolar, insanların yere atıldığını, kanlar içinde kaldığını ve devlet güçleri tarafından hırpalandığını gösteriyor. Bunların yanında şimdiye kadar çok sayıda tutuklama da oldu.
Başlangıçta Rempang meselesini görmezden gelen yerel ve uluslararası medya ise sonunda Rempang'da artan “isyanlar” konusunu ele almaya başladı.
Rempang'daki direnişin projenin iptaline yol açacağı yönünde söylentiler ve tehditler dolaşmaya başlıyor. Bunlar yönetim tarafından reddedilmekte ancak protestolar, 2024 yılına kadar Rempang'da güneş paneli üretimine başlama konusunda kararlı olmalarına rağmen hükümeti tahliye tarihini ertelemeye zorladı. Hükümet ayrıca tazminat konusunda protestocularla pazarlık yapmak zorunda kaldı ve taşınma alanını Galang Adası'ndan Rempang'ın güneydoğu köşesindeki bir bölge olan Tanjung Banon'a kaydırdı.
Stratejik öneme sahip bir proje
Önerilen güneş paneli üretim tesisi ve Rempang ekokenti, Endonezya hükümetinin ve Çin gibi ortak ülkelerin bu bölge için öngördüğü küreselleşmiş bir üretim patlamasının habercisi olabilir. Bu ekonomik vizyon, Endonezya'nın genç ve ucuz işgücünden, topraklarından ve silika, nikel ve kobalt gibi doğal kaynaklarından ve düzenleyici esneklik konusundaki istekliliğinden yararlanmayı amaçlıyor.
Hükümetin önerilen Rempang ekokentini Ulusal Stratejik Öneme Sahip Bir Proje olarak ilan etmesinin nedenini de bu esneklik oluşturuyor; bu da projenin sosyal ve çevresel etki değerlendirmelerini atlamasına ve hızlı bir şekilde arazi edinmesine olanak tanıdı.
2004'teki planların çok daha ötesinde "Rempang ekokenti"nin sanayi, hizmet ve turizm alanı olacak bir yapıya kavuştuğu görülmekte. Bu proje, BP Batam ve PT MEG arasındaki bir ortak girişim. Proje, 2080 yılına kadar yaklaşık 381 trilyon Endonezya Rupiahı (Rp) tutarında yatırım çekmeyi ve 30.000 işçiye iş yaratmayı hedefliyor. Bu, yaklaşık 24,8 milyar ABD dolarına veya 20 milyar sterline denk geliyor.
Rempang projesi aynı zamanda Çin, ABD ve AB arasında yaklaşan ticaret savaşının da bir parçası olabilir. 2022 yılında Çin, dünyadaki güneş panellerinin dörtte üçünü ve bu panellerde kullanılan silikon plakaların %97'sini üretti. Şu ana kadar bu üretimin büyük kısmı, Uygurlar gibi azınlıklara karşı insan hakları konusunda zayıf bir sicile sahip olan İç Moğolistan ve Sincan'da gerçekleşti. Bu uygulamaların bir kısmı ise batının yaptırımlarına maruz kaldı. Bu yaptırımlar, AB ve Amerika'da yeni ortaya çıkan güneş enerjisi endüstrilerine yönelik korumacı politikalarla birlikte geldi. Yani, ulusal yenilenebilir enerji üretimini teşvik etmek ve çok ihtiyaç duyulan yeşil iş kollarını yaratmak için batılı hükümetler, Çin gibi rakiplerden yapılan ithalatlara ağır vergiler koyarken üreticilere cömertçe mali destek sağlamaya hazır.
Yeşil geçişin ‘ikincil’ zararı
Yeşil enerjiye geçiş, uzun süredir devam eden hiyerarşileri güçlendiriyor. Rempang'daki olaylar buzdağının sadece görünen kısmı; güneydeki yoksul bölgeler dünyanın enerji ihtiyaçlarının tedarikçileri haline geliyor.
Batam ve Riau'daki komşu adalar, ilk olarak 1960'ların sonlarında ABD şirketleri ve fosil yakıt yüklenicileri tarafından bir petrol ticareti ve lojistik bölgesi olarak kavramsallaştırıldı. ABD, zorlu Soğuk Savaş bağlamında sol eğilimli milliyetçi Başkan Sukarno'ya karşı askeri General Suharto'nun yanında yer almıştı. ABD'nin desteğiyle, Suharto'nun diktatör Yeni Düzeni 1968-98 yılları arasında Endonezya'yı yönetti.
ABD o dönemde Endonezya'nın en büyük petrol üreticisiydi; Texaco ve Chevron'un ortak girişimi olan Caltex, zirve noktasında günde bir milyon varil petrol üretiyordu. Batam, bölgesel bir lojistik ve ardından bir üretim ve hizmet merkezi olarak Suharto döneminin bir eseridir. Batam, Singapur'a ve daha uzaklara ham petrol ticareti için önemli bir çıkış noktasıydı. Batılı petrol şirketleri ve onların Endonezya'daki destekçilerinin, yok edilen çevre ve mülksüzleştirilen yerel nüfus pahasına kârlarını savuşturduğu bu bölge aynı zamanda rafine petrol için de bir giriş noktasıydı.
Bugün ise Batam çevresindeki küçük adalarda yaşayan insanlar, kamu hizmeti sağlayıcısından günde dört ila altı saat arasında elektrik alıyor. Hükümetleri yabancı şirketlerle yeni bir iddialı projeye başlarken, bir deja-vu duygusu yaşıyorlar. Bir kez daha kaynakları para kazandıran bir yatırıma aktarılacak. Yaşadıkları yerlerden tahliye edilecekler. Ancak bu kez yerel halk Rempang için karşı koymaya karar verdi.
Dünya, kum, toprak ve su gibi kaynaklara yönelik taleplerle birlikte yeşil enerji tüketimini artırmaya çalışırken, bu süreçte olası kazananları ve kaybedenleri dikkate almamız gerekiyor. Şu anda uluslararası çevrelerde iklim ve enerji adaleti üzerine çok fazla konuşma yapılırken, Rempang'ın çeşitli bölgelerinde "adil" olabilecek bir yeşil enerji geçişi fikri bulunmuyor.
Sahip oldukları her şeyi kaybetmekle karşı karşıya kalan Rempang halkı adaletin kendilerine teslim edilmesini beklemiyor. Bunun için sahada mücadele veriyorlar. Küresel yeşil enerji geçişinde onların duyulmasının ve sayılmasının tek yolu bu olabilir.
Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr