Çevresel Sosyal Yönetişim (ÇSY) derecelendirmeleri alanı hızlı bir büyüme evresinde (bugün itibariyle piyasada 150 ÇSY veri sağlayıcısı olduğu tahmin ediliyor) ve bu sayının, yatırımcıların devam eden ilgisiyle büyümesi bekleniyor. ÇSY yönetimi altındaki varlıkların (assets under management ) tahmini ölçeğinin 2025 yılına kadar 53 trilyon dolara ulaşacağı ve bunun da tüm küresel yatırımların üçte birine denk geleceği öngörülüyor.
Bu hızlı gelişme, AB Taksonomisi ve Sürdürülebilir Finans Açıklama Yönetmeliği (Sustainable Finance Disclosure Regulation - SFDR) ile potansiyel yatırımlarda ÇSY'ye artan düzenleyici odağın yanı sıra, yatırımcıların toplumu daha yeşil bir ekonomiye kaydıran ve iklim değişikliğini azaltmaya yardımcı olan ürünlere yönelik daha kapsamlı taleplerinden kaynaklanıyor. Bu itici güçlerin önümüzdeki yıllarda yoğunluğunun artması muhtemel ve bu da ÇSY derecelendirmelerinin sürdürülebilir finans ekosisteminde kilit bir rol üstlenmesine yol açacak.
Bununla birlikte, sektörün bu hızlı gelişimi sözlü eleştirileri beraberinde getiriyor. ÇSY'nin neyi ölçmesi gerektiğine dair ortak bir tanımın olmaması üzerinde konuşulacak standartların eksikliğine işaret ediyor. Bunun yerine, farklı ÇSY derecelendiricileri sürdürülebilirliğin farklı yönlerine ilişkin göstergeler sağlıyor ve uygulanan metodolojiler farklılık gösteriyor.
ÇSY derecelendiricileri, aynı bilgilere erişmelerine rağmen genellikle farklı sonuçlara ulaşıyor ve önde gelen sağlayıcıların aynı şirkete ilişkin puanlamaları arasındaki korelasyon ortalama 0,54 kadar düşük oluyor. Korelasyonun 0,99'a yakın olduğu düzenlenmiş kredi derecelendirme alanıyla karşılaştırıldığında bu durum göze çarpmaktadır. Sonuç olarak, piyasa ÇSY performansı hakkında karışık sinyaller, işletmeler de skorlarını arttırmak için hangi adımları atmaları gerektiği konusunda karışık mesajlar alıyor. Ayrıca, gizlilik nedeniyle temel metodolojilere ilişkin şeffaflık genellikle sınırlı ve bu da şirketlerin kendilerini derecelendirmek için kullanılan kriterleri anlamalarını zorlaştırıyor.
Tüm bu faktörler, bu derecelendirmelerin güvenilirliğini ve bir şirketin ÇSY'ye olan bağlılığını ne kadar iyi yansıttığını sorgulayarak yeşil badana konusunda haklı endişeler yaratıyor. Sonuç olarak, sektörde düzenleme yapılması yönünde sesler yükselmeye başladı. Tarafların düzenleyici girişimlerin yardımıyla daha uyumlu hale gelmesi için piyasayı düzeltmek üzere daha fazla standarda ihtiyacı var.
2022 yılında Japonya Finansal Hizmetler Ajansı, ÇSY derecelendirme ve veri sağlayıcıları için Davranış Kuralları yayımladı. Bu, ulusal bir düzenleyici kurum tarafından yayımlanan türünün ilk örneği, uy ya da açıkla yaklaşımı ile metodolojiler ve veri kaynakları konusunda şeffaflığı kapsayan altı ilkeden oluşuyor. Ortaya çıkan trendler dünyanın diğer bölgelerine de yayılmaya başladı. Örneğin, Birleşik Krallık, ÇSY derecelendiricileri gönüllü bir en iyi uygulama kodu için çalışma grubu kurdu ve bunları Finansal Davranış Otoritesi kapsamına sokmaya çalışıyor. Benzer şekilde Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın bir parçası olarak 2023 yılında ÇSY derecelendirmelerinin güvenilirliğini ve şeffaflığını izlemek üzere bir yönetmelik yayımlaması bekleniyor.
Düzenlemeler ÇSY derecelendirme işletmeleri için yakında yeni gerçeklik olacak gibi görünüyor. Peki iş dünyası için ne gibi sonuçlar doğuracak? Bu iyi bir haber mi?
Ortak dil
Farklı küresel yetki alanlarında uygulanmasına rağmen, hazırlanmakta olan düzenleyici çerçevelerin tümü, sektör genelinde ortak bir anlayış sağlamak için ÇSY derecelendirmelerinde kullanılan terimlerin uyumlaştırılması için çaba gösteriyor. Karar vericiler ve düzenleyiciler tarafından benimsenen ortak bir terminoloji, işletmeler için tutarlılık sağlarken sürdürülebilirlik çabalarını ve kamuyu aydınlatma şansı yaratıyor.
Şeffaflığın arttırılması
ÇSY derecelendirme puanlamalarına nasıl ulaştıklarının daha iyi anlaşılması için artan bir talep var ve yaklaşan düzenlemelerin tümü; ÇSY performansını değerlendirmek için metodolojiler, veri toplama ve belirli ölçütlerin ağırlığı konusunda daha fazla şeffaflığı teşvik ediyor. Derecelendirme kriterlerinin daha iyi anlaşılması, işletmelerin skorlarını arttırmak, seçilen alanları hedeflemek ve bir sonraki değerlendirmede daha güçlü çıkmak için nelerin gerekli olduğunu anlamalarını sağlıyor.
Daha az yeşil badana
ÇSY derecelendirme alanını düzenlemenin temel amaçlarından biri, yeşil yıkama uygulamasını engellemek ve ÇSY performansına ilişkin (bazen kasıtlı olmayan) yanıltıcı iddiaların önüne geçmek. Derecelendirme hedefler ve metodolojilerde şeffaflığın artması, özellikle düzenleyici bir kurum tarafından denetlendiğinde, işletmelerin sürdürülebilirlik değerlerini şişirmelerini daha zor hale getirebilir. Bu durum şirketlerin abartıdan kaçınmaları ve sürdürülebilirlik iddialarını somut kanıtlarla desteklemeleri yönünde artan bir baskı oluşturur.
Yaklaşan düzenlemeler, derecelendirilen şirketler için hayatı kolaylaştırmaya hizmet edecek olsa da aynı zamanda sürdürülebilirlik taahhütlerini yerine getirme beklentilerini arttırdığı için iki ucu keskin bir kılıç. Ancak günün sonunda bu, herkes için iyi bir haber. ÇSY derecelendirmeleri sürdürülebilir yatırım ortamını desteklemede önemli bir rol oynuyor ve böyle kalmaya devam edecek; daha uyumlu ve şeffaf bir sistem arayışı ve yeşil yıkama iddialarının ortadan kaldırılması bu sektöre güven duyulmasına yardımcı olacak.
Bu sadece derecelendirilen şirketler ve derecelendirmeye tabi olan yatırımcılar için değil, aynı zamanda ÇSY derecelendiricilerinin kendileri için de bir kazan-kazan durumu.
Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr