Etkiyi yönetmek giderek daha akıllı bir iş stratejisi olarak görülüyor. Dışsallıkların zamanla içselleştirilerek bir şirketin mali performansını ve finansman sağlama yeteneğini etkilediği yaygın olarak kabul ediliyor. Ayrıca, yeni raporlama kuralları şirketlerin, etkilerini ne kadar iyi yönettiğine ışık tutuyor.
Günümüzde yönetim kurulları ve yöneticiler, daha önce hiç olmadığı kadar çok sürdürülebilirlik bilgisine erişebiliyor. Ancak, farklı ölçüm standartları ve gerçek etkiler yerine girdilere odaklanan veriler nedeniyle bu bilgilerin önemini saptamak zor olabiliyor.
SAP ve PwC, etkilere parasal bir değer biçilmesinin, problemleri çözüp çözemeyeceği üzerine çalışıyor. Dağınık veriler arasında doğru yolu bulabilmek ve iş süreçlerindeki kritik noktaları belirleyebilmek için standart bir dil kullanılması öneriliyor. Bu yöntem, önemli meseleleri öne çıkarmanın yanı sıra daha kapsamlı analizlerle gizli risk ve fırsatları ortaya çıkarmayı da hedefliyor. Bu yaklaşımın başarılı olabilmesi için genel kabul görmüş bir standart gerekiyor ve yatırımcılar da bu konuda hemfikir görünüyor.
Pratikte etki değerlemesi
SAP, geliştirilmekte olan yeni bir ürün serisinin potansiyel değerini etki değerlemesini kullanarak belirlemek için PwC ile ortaklık kurdu. Bu durum, SAP ekibinin, etki değerlemesinin diğer alanlardaki potansiyel faydalarını görmesini sağlayarak karbon emisyonları ve uygun maaşlar gibi çeşitli konularda değer zinciri boyunca net bir görüş hattı oluşturulmasına yardımcı olabileceğini hızla keşfetmesine yol açtı. SAP etki ekibi, karbonun sosyal maliyetine dayalı olarak salımlarına dolar cinsinden değer koymaya başladı. Bu süreç, değer zincirinde odaklanılacak temel alanların belirlenmesine yardımcı oldu ve emisyonlara sosyal maliyetlerine dayalı olarak parasal bir değer atfetmenin net sıfır hedeflerine ulaşmada ne kadar kritik olduğunu gösterdi.
Ekip, toplumsal değeri karar alma süreçlerine dahil ederek, ürün geliştirme ekipleriyle etkileşime geçerek ve satın almaya ve tedarikçilerine yönelik stratejilerini revize ederek etki yönetimini faaliyetlerine entegre etti.
Artık birçok şirket, sermaye projelerini değerlendirmek ve yarattıkları sosyal değeri göstermek için etki değerlemesini benimsiyor. Etki değerlemesi aynı zamanda iş modelinin yeniden kurgulanmasını teşvik etmede de değerli bir araç olarak karşımıza çıkıyor. PwC, bir lüks moda yeniden satış platformunun çevresel maliyet tasarruflarını gösteren bir etki raporu oluşturmasına yardımcı oldu ve çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık etrafında geleceğe yönelik hedeflerini belirlemek için de yine bu içgörülerden yararlandı.
Etki değerlemesi, paydaşlara yüksek kalitede etki raporlaması sunuyor
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (Reporting under the Corporate Sustainability Reporting Directive-CSRD), şirketlerin etkilerini saptaması ve yönetmesi için yeni bir teşvik oluşturuyor. Etkilere parasal değer biçme süreci; belirlenmiş etki yollarını ortaya koyan çerçeveler kullanıyor ve etkilerin, risklerin ve fırsatların belirlenmesini ve çifte önemlilik değerlendirmesini destekliyor.
Ayrıca, şirketlerin açıklama gerekliliklerini nasıl yerine getirecekleri konusunda yeterli rehberlik olmaması durumunda, etkilere parasal değer atamak için geliştirilen bu çerçeveler faydalı bir araç olarak ortaya çıkıyor.
Etki olgunluğuna giden yol
SAP, çevresel ve sosyal meselelerdeki kararlar, riskler ve fırsatlar hakkında paydaşlara açıklık getirecek bir etki kar ve zarar hesabı yayınlamayı hedefliyor. PwC'nin 2023 Küresel Yatırımcı Anketi'ne göre yatırımcılar, bir şirketin toplam etkilerine ilişkin bu bütüncül perspektife giderek daha fazla ilgi gösteriyor. Ankete göre 2023 yılında yatırımcıların %75'i şirketlerin çevre ve toplum üzerindeki etkilerini raporlamalarının önemli olduğuna inanıyor. Bu oran 2022'de %60’tı.
Etki olgunluğuna giden yolda SAP, amacı çevresel ve sosyal etkileri karşılaştırılabilir finansal verilere dönüştürmek için standartlar oluşturmak olan Değer Dengeleme Birliği'nin (Value Balancing Alliance-VBA) kurucu üyelerinden biri oldu. PwC ve diğer etki uzmanları, VBA ve bu tür standartları yayınlama programı olan Uluslararası Etki Değerleme Vakfı (International Foundation for Valuing Impacts-IFVI) ile birlikte çalışıyor.
Önde gelen şirketler, toplum ve çevre üzerindeki etkilerini ölçmek için harekete geçmeye başladı. Etki değerlemesi sihirli bir değnek olmasa bile şirketleri sürdürülebilirliğe yönlendirmek için ihtiyaç duydukları net bilgileri sağlamada önemli bir adım olarak görülüyor.
Bu içerik orijinal kaynağından çevrilmiş ve derlenmiştir. Orijinal kaynağa buradan ulaşabilirsiniz.
Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr