Anasayfa

Küresel ücret raporu: Enflasyon baskısı 

Küresel ekonomik durgunluk, Ukrayna’daki savaş ve enerji krizinin etkisi ile hızla yükselen enflasyon pek çok ülkede aylık gerçek ücretlerin (real wage) düşmesine neden oldu.

3 Dakikalık Okuma
|
İnsan Hakları ve İş Gücü

Küresel ekonomik durgunluk, Ukrayna’daki savaş ve enerji krizinin etkisi ile hızla yükselen enflasyon pek çok ülkede aylık gerçek ücretlerin (real wage) düşmesine neden oldu.

Uluslararası İş Örgütü’nün (ILO) raporuna göre bu durum düşük gelirli hanelerin yoksulluk kapanına düşmelerine sebep olurken orta gelirli hanelerin alım gücünü önemli ölçüde düşürdü. ILO tahminlerine göre küresel aylık ücretler 2022’nin ilk yarısında gerçek anlamda %-0,9 oranına geriledi. Bu durum, içinde bulunduğumuz yüzyılda küresel maaş büyümesinin negatife ilk kez düşüşü demek.

2022’nin ilk yarısında gelişmiş G20 ülkeleri arasında gerçek ücretler %-2,2 oranına düştü. Gelişmekte olan G20 ülkeleri arasında gerçek ücretler %0,8 oranında arttı, fakat bu artış 2019 yılına kıyasla %2,6 daha az.

ILO Genel Direktörü Gilbert F. Hounhbo’nun sözleriyle içinde bulunduğumuz çeşitli krizler gerçek ücretlerin düşmesine neden oldu. Artan belirsizlikler ve güvencesizlikler ile yüzleşmek durumunda olan milyonlarca çalışan ise kendini bir çıkmazın içinde buldu. Bu nedenle en düşük ücretlilerin alım gücü korunmazsa gelir eşitsizliği ve yoksulluk büyük oranlarda artmaya devam edecek. Dolayısıyla, toplumun pek çok kesimi için hayati bir öneme sahip pandemi sonrası iyileşme riske girebilir. Bu durumda dünyanın her yerinde patlak verecek olan sosyal belirsizlikler, refah ve huzuru sağlama çabalarını sekteye uğratabilir.

Bölgesel farklılıklar

Bölgesel ve ulusal verileri içeren rapor, 2022’nin ilk yarısında enflasyonun yüksek gelirli ülkelerde düşük ve orta gelirli ülkelere göre daha hızlı arttığını belirtiyor. Böylece farklı bölgesel gerçek ücret trendleri ortaya çıkıyor:

-Kuzey Amerika’da (Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri) ortalama gerçek ücret değişimi 2021 yılında 0’a, 2022’nin ilk yarısında %-3,2’ye düştü.

-Latin Amerika ve Karayipler’de gerçek ücretler 2021 yılında %-1,4’e, 2022’nin ilk yarısında %-1,7’ye düştü.

-Kapsamlı istihdam koruma programlarının ve ücret sübvansiyonlarının pandemi sürecinde istihdam ve maaş oranlarını büyük ölçüde koruduğu Avrupa Birliği’nde gerçek ücret büyümesi 2021’de %1,3 oranındayken 2022’nin ilk yarısında %-2,4’e geriledi.

-Güney Avrupa’da 2020 yılında gerçek ücret büyümesi %4’e düşerken 2021 yılında %3,3’e geriledi. 2022’nin ilk yarısında ise %-3,3’e geriledi.

-Asya ve Pasifik ülkelerinde gerçek ücret büyümesi 2021 yılında %3,5’e çıkarken 2022’nin ilk yarısında %1,3’e düştü. Çin bölgedeki ekonomik ağırlığı nedeniyle hesaplamalardan çıkarılınca bölgedeki gerçek ücret büyümesinin 2021 için %0,3, 2022’nin ilk yarısı için %0,7 olduğu görülüyor.

-Orta ve Batı Asya’da gerçek ücret büyümesi 2021 yılında %12,4 düzeyinde güçlü bir arış sergilerken 2022’nin ilk yarısında %2,5’e geriledi.

-Afrika’da gerçek ücret büyümesi %-1,4’e düşerken 2022’nin ilk yarısında %-0,5’e geriledi.

-Arap ülkelerindeki veriler güvenilir olmasa da tahminler 2021 yılında gerçek ücretler için %0,5 oranında, 2022 yılı için %1,2 oranında bir büyüme öngörüyor.

Enflasyonun düşük gelirlilere etkisi

Yaşam maliyeti krizi, pandemi sürecinde ücretlerin düşmesi ve hane refahının düşmesi ile giderek büyüdü. Bu sürecin en ağır sonuçları ise her zaman olduğu gibi düşük gelir grupları üzerinde gözlemleniyor. Fiyatlarının daha çok arttığı temel ürünler ve hizmetler için harcanabilir gelirlerinin büyük bir kısmını ayıran, enflasyon nedeniyle asgari düzeydeki maaşlarının alım gücünün eridiği düşük gelir grubu, yoksulluk kapanına girmesi en kolay fakat çıkması en zor kesimi oluşturuyor.

Yaşam şartlarını korumak için önlemler

Rapor, hızla düşen alım gücü ve yaşam şartlarına karşı çalışanların ve ailelerinin refahını korumak için acil politika çözümlerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor.

ILO üyesi ülkelerin %90’ının asgari ücret sistemine sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda asgari ücret oranlarının bunlar gözetilerek ayarlanması etkili bir çözüm olabilir. Fakat ayarlama süreçlerinde çalışanların ihtiyaçlarının ve isteklerinin etkili bir şekilde yer alması için güçlü ve çeşitli diyalogların kurulması gerekiyor. Bunun yanında belli grupları hedef alan uygulamalar (düşük gelirli hanelere temel ihtiyaçlarını giderebilmeleri için ayrı destek programları, temel ihtiyaçlar üzerinde katma değer vergisini silerek haneler üzerindeki enflasyon baskısını azaltmak, vb.) yürütülebilir. 2020 yılından beri kadın ve erkek çalışanlar için istihdam durumlarında bir gelişme kaydedilmiş ve enflasyon baskısı her grup için ücretleri eritmiş olsa da, kadın çalışanlar için işten çıkarma oranlarının ve ortalama ücretlerdeki artışın daha fazla olması ücret ve hayat kalitesindeki değişimde toplumsal cinsiyetin göz önünde bulundurulması gereken bir etken olduğunu gösteriyor.

Raporun yazarlarından biri olan Rosalia Vazquex-Alvarez’e göre gerçek ücretlerin erimesine karşı eyleme geçmek ekonomik büyümeyi sürdürebilir, böylece istihdam seviyesi pandemi öncesi düzeyine geri dönebilir. Bu sayede tüm bölgelerde bir miktar da olsa ekonomik gerilemenin olasılığı ve derinliği azaltılabilir.

S360'ta ortak değer yaratmayı odağımıza alarak günümüzün en önemli sürdürülebilirlik problemleri üzerine stratejik öneriler geliştiriyor, böylece kârı amaçla birleştiriyoruz.

Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr

İlginizi çekebilecek diğer makaleler

3 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Veriler, geçtiğimiz 12 aylık dönemde sıcaklıkların sanayi öncesi dönem ortalamasının 1,5 derece üzerinde olduğunu gösteriyor

4 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Dünya Mülteciler Günü: Yenilikçi yaklaşımlar sürdürülebilir geçim kaynaklarının inşasına nasıl yardımcı olabilir?

2 Dakikalık Okuma
July 26, 2024

Kuşaklar arası liderlik iş dünyasını ve toplumu güçlendirebilir