Ekonomik, sosyal, politik ve çevresel krizler var olan eşitsizlikler ile kesişerek her birey üzerinde farklı türde ve düzeyde kayıplara neden oluyor. İklim krizinin özellikle kadınlar üzerindeki orantısız olumsuz etkisi ise Covid-19 salgını, Ukrayna’daki savaş ve artan yaşam masrafları nedeniyle daha da arttı. Bu durum Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın uygulanmasını ve bu çerçevede toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alanda sağlanmasını zorlaştırıyor.
Çeşitli krizlerin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve bu alandaki politikaları nasıl etkilediğini anlamak için toplumsal cinsiyete dayalı verileri ve istatistikleri incelemek oldukça önemli. Fakat bu alanda kaliteli verilerin elde edilmesi ve tümüyle erişilebilir kılınması konusunda pek çok sorun mevcut. Birleşmiş Milletler Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) tarafından yayımlanan yeni makale hem bu alandaki sorunlara hem de olası çözümlere ışık tutuyor.
Veriye ve istatistiklere erişim
Mayıs 2020 tarihinde düşük ve orta-düşük gelir düzeyindeki ülkelerin ulusal istatistik ofislerinin yaklaşık %90’ı uluslararası raporlama gerekliliklerini sağlamakta zorlandı. Temmuz 2022 tarihi itibarıyla ise Küresel Kalkınma Amaçları’nın toplumsal cinsiyetle ilişkili boyutlarını inceleyebilmek için gerekli verinin yalnızca %42’ine ulaşılabiliyor. Salgın döneminde veri elde etme konusunda büyük sıkıntıların yaşandığı göz önünde bulundurulduğunda bu oran kayda değer bir başarı olarak görülüyor. Fakat toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin boyutlarını ve etkilerini bütüncül bir şekilde inceleyebilmek için gerekli verilere ulaşmak adına araştırmacıların ve politika yapıcıların önünde uzun bir yol var.
Veri erişilebilirliği önündeki uzun yol
2030 hedeflerine uyma sözü veren 193 ülkenin hiçbirinde toplumsal cinsiyete dayalı verilerin tamamı mevcut değil. Eğer bu verilere erişim artışı güncel trendini (her yıl 3 yüzde puanı artışı) sürdürmeye devam ederse bu ülkelerin toplumsal cinsiyete dayalı verilerini erişilebilir kılması 22 yıl alacak. Bu durum ise 2030 hedeflerinin belirlenen zamanda gerçekleştirilemeyeceği anlamına geliyor.
Şu anda Meksika, Ermenistan, Belarus, Guatemala, Ekvador, Peru, Kosta Rika, Arnavutluk, Panama ve Zimbabwe en fazla toplumsal cinsiyete dayalı veriyi erişilebilir kılan ülkeler. Veri erişilebilirliğinin diğer ucunda ise en az veriye sahip ülkeler arasında Monako, Saint Kitts and Nevis, San Marino, Liechtenstein, Andorra, Bahamalar, Mikronezya, Dominika, Grenada ve Eritre bulunuyor. Bu ülkeler için toplumsal cinsiyete dayalı tüm verileri elde etmek ve erişilebilir kılmak 39 ila 220 yıl sürebilir.
Neler yapılabilir?
Women, verileri elde etme ve erişilebilir kılma sürecini hızlandırmak için birkaç hedef belirliyor. Bunlardan biri 2030 yılına kadar %100 veri erişilebilirliğini sağlamak için her yıl yüzde 6 puan artışı değerinde ilerleme kaydetmek. Diğeri ise toplumsal cinsiyet eşitliğini ilgilendiren her bir hedef ve göstergeye dair verileri elde etmek. 2030 yılına doğru ilerlerken hiçbir ülkenin veri sağlamadığı toplam 14 toplumsal cinsiyete dayalı gösterge bulunuyor. Bunlardan bazıları cinsel şiddete maruz kalan kadınlar (amaç 5.2.2 ve 11.7.2), ulusal yoksulluk sınırının ve medyan gelirin %50’sinin altında yaşayan kadınlar (amaç 10.2.1 ve 1.2.1) ve kadın çalışanların saatlik kazancı (amaç 8.5.1).
UN Women bazı temel göstergeler ile ilgili verilerin yaklaşık %95’ine ulaşıldığını belirtiyor. Bu temel göstergelerden bazıları ulusal parlamentolarda kadınların sahip olduğu sandalye oranı (amaç 5.5.1), ergenlerde doğum oranı (amaç 3.7.2), işsizlik oranı (amaç 8.5.2), anne ölüm oranı (amaç 3.1.1) ve nitelikli sağlık personelinin katıldığı doğumlar (amaç 3.1.2).
UN Women’ın belirlediği hedeflerin önünde büyük bir finansman açığı engeli bulunuyor. Partner Report on Support to Statistics (PRESS) 2021 tarafından yayımlanan bir araştırmaya göre toplumsal cinsiyete dayalı veriyi ve istatistikleri kullanan projelerin finansal anlamda en çok desteklendiği 2015 yılından sonra bu destek önemli ölçüde durgunlaştı. State of Gender Data Financing 2021 adlı bir diğer araştırmaya göre bu açığı kapatmak için her yıl 500 milyon dolar değerinde yatırımın sağlanması gerekiyor. Bu yatırım ise günümüzde sağlanan miktarın yaklaşık iki katı.
Sonuç olarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin diğer eşitsizlikler ile ilişkisini anlamak ve bu alanda kanıta dayalı politika geliştirmek için verilerin kaliteli bir şekilde toplanması, işlenmesi ve tamamen erişilebilir kılınması hayati bir önem taşıyor. Bu durum, kurumların güçlendirilmesi, stratejik partnerliklerin kurulması ve kaynak yaratılması konusunda her bir ülke üzerine büyük bir sorumluluk yüklüyor.
Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr