Büyük bir payını Rusya-Ukrayna arasındaki savaştan alan Avrupa'nın enerji krizi, yeşil dönüşümü yavaşlattı ve küresel ısınmayı 1,5 santigrat derecenin altında tutma çabalarını baltaladı. Avrupa genelinde siyasi liderler, iş dünyası ve halk enerji krizini çözmek ve aynı zamanda karbon salımlarını hedeflenen seviyede tutabilmek için çift yönlü politikalar üzerinde çalışmalara devam ediyor.
Londra'da düzenlenen Reuters IMPACT sürdürülebilirlik panelinde iş dünyası liderleri ve çevre bilimciler bölgenin iklim hedeflerinden vazgeçmeden enerji krizi ile başa çıkmanın zorluğunu ele aldı.
Sürdürülebilir danışmanlık şirketi Planet Mark'ın CEO'su Steve Malkin, Ukrayna'daki savaşın ve bunun sonucunda ortaya çıkan enerji krizinin ülkelerin sürdürülebilirlik hedeflerine "varoluşsal bir tehdit" oluşturduğuna dikkat çekerek, Avrupa’da yaşanan dönüşümsel süreci vurguladı. Birçok Avrupa ülkesinde Rusya’nın gaz arzını düşürmesiyle, elektrik üretmek için kullanılan termal kömür ve diğer fosil yakıtların fiyatları yükseldi. Kömür talebinin uzun vadede düşmesi beklenirken, enerji krizi nedeniyle Avrupa'da son aylarda kömür santralleri de canlanma yaşandı.
Avrupa'nın en büyük yenilenebilir enerji üreticisi Statkraft'ın CEO'su Christian Rynning-Tønnesen, enerji krizi nedeniyle kısa vadede kömüre ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Ancak uzun vadede stratejik olarak düşük salımların ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini yineledi. Yeşil dönüşüm söz konusu olduğunda farklı kurumlarda, hükümetlerde ve şirketlerde görmeye alışkın olduğumuz bir eylem-söylem uyuşmazlığı senaryosu bu örnekte yine karşımıza çıkmaktadır.
Pek çok panelist, enerji krizinin kısa vadede yeşil dönüşümü yavaşlatabileceğinden endişe ederken, bazıları gelecekte enerji güvenliğini sağlamak için yeşil şebekelere olan hareketi pekiştirebileceği konusunda iyimserdi. Ikea CEO'su Jesper Brodin, enerji krizinin, verimliliği ve yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandıracağını ifade etti.
Avrupa Birliği karbon piyasası kararları
Avrupa Birliği ülkeleri, iklim değişikliği politikasını korumak adına yaşanan enerji krizini finanse etmek için karbon piyasası rezervi kullanma planına alternatif bir teklif üzerinde anlaştı. Avrupa'nın bu on yılda Rusya gazına olan bağımlılığına son verme hedefinin bir parçası olarak, Avrupa Komisyonu, ülkelerin AB karbon piyasasının "piyasa istikrar rezervinde" depolanan CO2 izinlerini satarak yeni enerji yatırımları için 20 milyar avro toplayabileceğini belirtmişti.
Toplantının moderasyonunu üstlenen Çek maliye bakanı Zbynek Stanjura, anlaşmaya varmak için önemli tavizler veren meslektaşlarına teşekkür etti. Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, anlaşmanın ülkelerin enflasyonla mücadelesi ve fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılması adına yatırım niteliğinde olduğunu belirtti. Bazı ülkeler, AB’de karbon fiyatını düşeceği ve enerji santrallerinin, endüstrilerin ucuz hale gelen karbon ile çevresel kirliliğe neden olacağı öngörüsü ile komisyonun ilk önerisine karşı çıktı. Danimarka, Hollanda ve Fransa, AB karbon piyasası rezervine müdahale etmekten kaçınmak için alternatif öneriler ortaya koydu. AB ülkeleri nihai teklifi onaylamak için Avrupa Parlamentosu ile müzakere etmesi gerekmekte.
Genel itibarıyla bakıldığında, Avrupa’da kamu kurumları ve özel sektör inisiyatifleri enerji krizine karşı önlemler alsalar da kararların enerji ihtiyacına ve iklim krizine doğrudan etkisini yürürlüğe giren yönetmelikler ve şirketlerin belirlediği stratejiler gösterecek.
Detaylı bilgi için kurumsal web sitemizi ziyaret edebilirsiniz: www.s360.com.tr